İstanbul’dan Türkiye’ye Milyonlarca Selam
.
Maltepe Meydanında düzenlenen Büyük İstanbul Mitingimizde, AK Parti ve İstanbul için tarihi bir gün yaşandı. Kurulduğu günden bu yana girdiği her seçimi kazanan ve milletimizle birlikte yürüyen AK Parti, doğduğu yer olan İstanbul’da, Türkiye’nin geleceğine de damgasını vuracağını gösteren bir mitinge imza attı.
Milyonlarca İstanbulluyu Genel Başkanımız ve Başbakanımız Ahmet Davutoğlu’yla bir araya getiren mitingimize katılan İstanbullular, Yeni ve Güçlü Türkiye için doldurdukları alanda büyük bir coşkuya ortak oldular ve Başbakanımızın selamını Türkiye’ye duyurdular.
Mitinge, İl Başkanımız Dr. Selim Temurci, Genel Başkan Yardımcılarımız, Bakanlarımız, Milletvekillerimiz, İl Yürütme ve Yönetim Kurulu Üyelerimiz, İlçe Başkanlarımız ve Belediye Başkanlarımız katıldılar.
Mitingin yapıldığı alana helikopterle gelen Başbakanımız Ahmet Davutoğlu, alanı yukarıdan izledi ve helikopterden kurulan canlı bağlantıyla, alanı dolduran İstanbulluları selamlayarak, teşekkür etti.
İşte Millet, İşte İstanbul!
Miting İstanbullulara seslenen İl Başkanımız Dr. Selim Temurci, “Bugün buraya kahpe oyunları bir kere daha bozmaya geldik. Bugün buraya çirkin tuzakları bir kere daha bozmaya geldik. Bugün buraya sahte anketlere bir kere daha gülümsemeye geldik. Bugün buraya milleti yok saymak isteyenlere karşı “Biz buradayız” demeye geldik.” diyerek başladığı konuşmasını şöyle sürdürdü: “İnanın, insan bu muhteşem kalabalık karşısında, kelimelerin ne kadar yetersiz kaldığını bir kere daha anlıyor. Ve sadece haykırmak istiyor: İşte millet, İşte İstanbul! İşte AK Parti, işte Türkiye!”
Türkiye’yi “Biz Birlikte Türkiye’yiz” Diyenler Yönetir
İl Başkanımız, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu millete hizmet etmek için, bu millet kadar büyük düşünmek lazım. Bu millete hizmet etmek için, bu millete sevdalı olmak lazım. Bu millete hizmet edecek adamın, bu millet kadar çapı, bu millet kadar yüreği olması lazım. Bu millete, SSK’yı bile yönetemeyip batıranlar değil, Türkiye’yi bir uçtan bir uca yollarla, köprülerle, hastanelerle, havaalanlarıyla, üniversitelerle donatan AK Parti lazım. Bu ülkeye Kandil’in silahlarıyla siyaset yapanlar değil, milletin üstünde vesayet olmaz diyen AK Parti lazım. Bu ülkeye, Türkiye’yi IMF’nin borç batağına sürükleyip kaçanlar değil, Türkiye’yi IMF’ye borç verir hale getiren AK Parti lazım. Irkçılar, yasakçılar, dışlayıcılar bu ülkeyi yönetemez. Türkiye’yi ancak “Biz birlikte Türkiye’yiz” diyenler yönetir. 80 milyonu “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın” diye kucaklayan AK Parti yönetir.”
İstanbul Kükredikçe Türkiye Şahlanır
AK Parti’nin karşısındaki kirli ittifakın, en büyük oyunlarını her zaman İstanbul’da oynadığını, her türlü karanlık hesabı İstanbul üzerinden tedavüle çıkardığını vurgulayan İl Başkanımız, sözlerine şöyle devam etti: “Neden? Çünkü; İstanbul Türkiye’nin kalbidir. İstanbul, hem iktidara gelmenin, hem iktidarda kalmanın, hem de iktidarda muktedir olmanın kilit şehridir. İstanbul, AK Parti’nin en gür sedasıdır. İstanbul Recep Tayyip Erdoğan demektir, Ahmet Davutoğlu demektir, AK Parti demektir! Biliyorlar ki; İstanbul düşmeden Türkiye düşmez, burada Maltepe Meydanı’ndaki gibi İstanbul kükredikçe Türkiye şahlanır. Bu tarihi günde Maltepe meydanında bütün Türkiye’nin yüzünü ağartıyorsunuz. Bugün bu meydanı böylesine hıncahınç doldurmakla, bir kere daha Türkiye’nin kaderine sahip çıktınız. Allah sizden razı olsun. İstanbul’a bu yaraşır! İstanbul’a AK Parti mührüyle sandıkları gümbür gümbür coşturmak yaraşır. İnşallah 7 Haziran’da biz destan yazacağız, onlar ise yine pişkin pişkin mazeret bulmaya çalışacak.”
7 Haziran’da Türkiye Kazanacak
Mitingde bir konuşma yapan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız Kadir Topbaş, ülkenin bugünlere kolay gelmediğini belirterek, şunları söyledi: “Millet iradesinin yok sayıldığı, darbelerin yaşandığı, çöp dağlarının oluştuğu günlerden geçerek bugünlere geldi. Ülkemizin geçirdiği zor günler şükürler olsun geride kaldı. Bugün ülkemiz sadece kendi coğrafyasına umut olmuyor. Sadece kendi sorunlarını çözmüyor. Mazlum milletlere kol kanat geren bir Türkiye var artık. 7 Haziran seçimleri ile tarihi bir başarı elde edeceğiz inşallah. Milletimiz hizmet kervanına desteğini sürecek. 7 Haziran’da Türkiye kazanacak. Biz hep millete güvendik ve her zorluğu halkımızın desteğiyle aştık.”
Selam Olsun
Genel Başbakanımız ve Başbakanımız Ahmet Davutoğlu, sözlerine “İstanbul'u müjdeleyen o yüce Peygambere Salat-ü Selam olsun. O müjdeyle bu mekanı şereflendiren Ebu Eyyüb el-Ensari'ye selam olsun.” diyerek başladı ve şöyle sürdürdü: “Müjdeyi hak etmek için 'Ya İstanbul beni alır ya ben İstanbul'u' diyen Fatih Sultan Mehmet Han'a selam olsun. İstanbul'u yedi iklime merkez kılan Osmanlı Sultanlarına, Nizam-ı Alem Sultanlarına selam olsun. İstanbul'u çil çil kubbelerle, mescitlerle bezeyen imarımızın üstadı Mimar Sinan'a selam olsun. Sömürgeciler, İslam dünyasına geldiğinde bu diyarı, bu mekanı bütün mazlumların yöneldiği Dersaadet yapan Sultan Abdülhamit Han'a selam olsun. Düşman işgale geldiğinde, gemiler, düşman gemileri İstanbul önlerine geldiğinde 'Geldikleri gibi giderler' diyen Gazi Mustafa Kemal'e ve istiklal şehitlerine selam olsun. İstiklal Marşımızın şairi Mehmet Akif Ersoy'a selam olsun. Manevi üstadlarımıza selam olsun. Bu topraklarda Cumhuriyeti demokrasiyle taçlandıran daha sonra da hemen önünüzde Yassıada'da şehadete yürüyen Adnan Menderes'e selam olsun. Milletin adamlarına selam olsun. Türkiye'de demokrasi mücadelesiyle ilk sivil cumhurbaşkanımız olan Turgut Özal'a, 28 Şubat'ın savunan adamı, liderimiz rahmetli Necmettin Erbakan Hocamıza selam olsun. Selam olsun bu zor günlerde, bu topraklarda vicdanı, imanı hakim kılmak için büyük bir gayretle tek parti zulmüne direnmiş bütün manevi üstatlara Mehmet Efendi, Sami Efendi Hz., Mahmut Efendi'ye selam olsun. İstanbul deyince aşkla, şevkle, muhabbetle andığımız bu şehrin kaderini değiştiren, bu şehre belediye başkanı olduktan sonra bu şehrin her bir köşesine mührünü vuran kurucu genel başkanımız, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'a selam olsun."
Bizi Anlamak İsteyen, İstanbul'a Bakacak
Başbakanımız Ahmet Davutoğlu, İstanbul'un tarihin özeti olduğunu anlatarak, sözlerine şöyle devam etti: “Bizi öğrenmek isteyen, İstanbul'a bakacak. İstanbul, bizim kimliğimizin özetidir. Bizi görmek isteyen, İstanbul'a bakacak. İstanbul bizim milletimizin hülasasıdır. Bizi anlamak isteyen, İstanbul'a bakacak. İşte İstanbul. Bir mahşeri kalabalık içinde, bir mahşeri topluluk olarak, yeniden AK Parti'ye, bizim kutlu yürüyüşümüze sahip çıkıyor İstanbul, sana teşekkür ediyorum, seni selamlıyorum İstanbul. Bu benim 41. mitingim. 40 mitingi geride bıraktık. Önümüzde 40 miting daha var. Planlarken dedim ki 'Arkadaşlar, 41. mitingi İstanbul'da yapacağız'. İşte 41. mitingin 41 kere maşallah topluluğu yüce al bayrağımızı açıyor. Şahit olsunlar. Düşünün ve bilin ki aramızdaki fark budur, diğer siyasi partilerle fark budur. Biz son iki hafta içinde Erzurum'da da bu bayrağı dalgalandırdık. Bitlis'te de, Muğla'da da, Aydın'da da, Rize'de de, ülkenin her bir köşesinde al bayrağı dalgalandırdık. Ama onlar sadece belli bölgelere giderler. Biz bu bayrağı dünyanın her bir köşesinde dalgalandırdık. Çünkü bizim için her yer Türkiye.”
AK Parti'yi Engellemeye Çalışıyorlar
Muhalefet liderlerine, "Madem ki millete hizmet etme iddiasındasınız, eğer millet size emaneti tevdi etmezse, yani seçimi kazanamazsanız, birinci parti olamazsınız istifa etmeye hazır mısınız?" diye sorduğunu ancak cevap gelmediğini söyleyen Başbakanımız Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Diyorum ki biz iktidar olamazsak ben bu görevi başka bir asıl arkadaşıma devrederim. Fark ne biliyor musunuz? Çünkü biz kazanacağımızı biliyoruz. Kılıçdaroğlu diyor ki 'Oyumu muhafaza edersem istifa etmem.' Yani bütün derdi yüzde 25'lerde, 24'lerde kalmak. Devlet Bahçeli de dedi ki 'Eğer oy kaybetmezsen başarılı sayılırım.' HDP'nin eş başkanı diyor ki 'Barajı geçersem başarılı sayılırım.' Hiçbirisi 'iktidar olurum' diyemiyor. Çünkü millete güvenmiyorlar. Peki ne yapmak istiyorlar? Üçü ve arkalarındaki paralel çete bir araya gelip, dörtlü bir koalisyonla AK Parti'yi engellemeye çalışıyorlar. Be ey gafiller. İstanbul bizim arkamızdayken bizi engelleyebilirler mi?”
Bir Doğru, Dört Yanlışı Götürür
Başbakanımız konuşmasına şu şekilde devam etti: “CHP milletle kavgalı bir parti. HDP, 'Kudüs Yahudilerin kutsal mekanıdır' diyecek kadar tarih cahili, kültür, kimlik yoksunu birisi. MHP? 2002'de koltuğu dönem bitmeden terk etmiş, şimdi tekrar koltuk talep ediyor. Bu millet kendisine tevdi edilen emaneti bırakıp kaçanlara, bir daha emanet verir mi? Dördüncü yanlış, bütün bunları bir araya toparlayıp da AK Parti'yi durduracağını zanneden paralel çete ve arkasındakiler. Aziz İstanbul, gelin bir ses verin. Diyoruz ki biz, bir doğru, tevhid doğrusu, vahdet doğrusu dört yanlışı götürür. Tarihe gömer. Üçgen bunlar. Üç parti, bir de paralel var. Onlara karşı 'Biz Sırat-ı Müstakim, düz bir yolun yolcusuyuz' diyecek miyiz?" değerlendirmesinde bulundu.
Allah İçin Şehit Olacaksak Bir An Tereddüt Etmeyiz
Konuşmasında 14 Mayıs'ta temeli atılan "Demokrasi ve Özgürlük Adaları projesine değinen Başbakanımız Ahmet Davutoğlu, şöyle devam etti: “14 Mayıs'ta, bu denizin hemen karşısında, yıllardır bakmaktan hep hüzün duyduğumuz Yassıada'daydık. Yani şehit Adnan Menderes'in ve arkadaşlarının idam sehpasına, şehadete yürüdüğü Yassıada'da. Orada Sayın Cumhurbaşkanımız teşvikiyle başlatılmış olan Yassıada Özgürlük ve Demokrasi Projesini hayata geçirdik. Hemen aynı gün, biz Yassıada'dayken 2 olay oldu ki ders mahiyetindedir. Bir; bu paralel çetenin savcıları, 17-25 Aralık'la darbe yapmak isteyenler meslekten men edilince o gün dediler ki 'Bunların da akıbeti Adnan Menderes gibi olacak'. Yani bana, Cumhurbaşkanımıza Adnan Menderes'i işaret ediyorlar. Be hey gafiller! Bize şahadet nasip olacaksa, Allah şahit ki; millet için, vatan için, Allah için şehit olacaksak bir an tereddüt etmez, Hazreti Azrail'e 'aleykümselam' deriz. Bizi akıllarınca korkutacaklar. Bilmezler mi ki ben Hazreti Mevlana'nın diyarında doğmuş ondan ders almışım. Biz ölümü Şebi Aruz, düğün gecesi diye karşılayanlardanız. Rabbim yeter ki bize şehadeti nasip eylesin. Bir an durmayız. Hazreti Azrail'e 'aleykümselam' der, Allah'ın izniyle davamızın arkasında sizler gibi takipçilerinin olduğunu bilerek yolumuza yürürüz."
Bunların Hepsi Darbeci
Muhalefet liderlerine "Yassıada'yla ilgili tutumunuz nedir? 27 Mayıs'ı telin edin" dediğini kaydeden Genel Başkanımız ve Başbakanımız Ahmet Davutoğlu, “Şimdiye kadar Kılıçdaroğlu'ndan 27 Mayıs'ı lanetleyen bir söz duydunuz mu? Çünkü bunların hepsi darbeci. Bahçeli'den duydunuz mu? Adnan Menderes'in o şehadetine giden yolda kimin sorumluluğu varsa hepsi tarih önünde hesap verdi, verecek. Tam biz bunları konuşurken Türkiye'deki darbeden 55 yıl sonra, Mısır'da seçilmiş Cumhurbaşkanı, Mısır'ın ilk seçilmiş Cumhurbaşkanı Mursi'ye modern firavunlar idam cezası verdiler. Bakın burada Rabia işaretlerini görüyorum. Buradan Kahire'ye bir selam olsun. Ellerimizi kaldıralım ve diyelim ki nasıl Türkiye'de Adnan Menderes'e idam cezasını verem Salim Başol'un bugün adı anılmıyorsa önümüzdeki on yıllarda da Mısır'da Mursi ve arkadaşları anılacak ama ona idam cezası verenler tarihin çöplüğüne atılacak.” ifadelerini kullandı.
Türkiye'ye Bir Sisi Arıyorlar
AK Parti'ye "otoriterlik" iddiasında bulunanlara da seslenen Başbakanımız Ahmet Davutoğlu, “Onlar konuşur, AK Parti yapar. Onlar özgürlüklerin lafını eder, AK Parti, özgürlüklerin teminatıdır. Hürriyetlerin teminatıdır. Azınlık vakıflarının malları iade edildi. Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru hakkı tanındı. Siyasi partilerin kapatılması tarihe karıştı. Şimdi bütün bunları görmeyenler, tutturmuşlar AK Parti otoriterliği temsil ediyor. Aslında AK Parti'yi bu şekilde itham ederek kendi otoriter rejimlerini kurmaya çalışıyorlar. Türkiye'ye bir Sisi arıyorlar Sisi? Özgürlükler insanın onurudur. İnsan onurunu korumak ise herkesin görevidir. İnsan onuru adına Türkiye de ve dünyada zalimlere karşı dimdik duracağız.” şeklinde konuştu.
“Şu Hazineyi Tam Takır Edeyim, Sonra Bırakıp Gideyim” Diyor
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun seçmenden 4 yıl istediğini hatırlatan Başbakanımız Davutoğlu, şunları söyledi: ''Şimdi İstanbullular, Kağıthane'ye 'Kağıttepe' diyen, oy atmak için gideceği sandığı bulamayan birine, 4 yıl değil, 4 saat bile emanet verilir mi? Niye '4 yıl' diyor peki, niye 4 yıl istiyor. Çünkü biliyor ki hazine, bizim tam takır aldığımız hazine, şu anda elhamdülillah bereketlendi. 119 milyar liraydı bütçemiz, şimdi 479 milyar lira. Merkez Bankası dövizimiz 46 milyardı, şimdi 150 milyar dolar. Şöyle düşünüyor. Aynı SSK’da yaptığı gibi. 'Bir geleyim, şu hazineyi tam takır edeyim, sonra bırakıp gideyim' diyor. Akıl hocası çok da yakışıyor. Kemal Derviş. Aynı 2002 Türkiye’sine geri dönmek... Kılıçdaroğlu, kasayı boşaltacak, Kemal Derviş de gelip milletin gelirini kesip 'kasayı acaba doldurabilir miyim?' diyecek. Kemal Derviş Türkiye’sine geri döner miyiz biz? Hani esnafın yazar kasa kırdığı Türkiye'ye.”
Bizi Durduramazlar
Başbakanımız, Türkiye’nin önünü kesilmek istendiğini ifade ederek, “Aziz İstanbullular; özetle, şimdi baktılar ki dışarıdaki tuzak kurucular, baktılar ki Türk ayağa kalkıyor, İMF borcunu ödedi, Türkiye'nin her bir köşesi, her bir şehri büyük yatırımlara yürüyor. Baktılar ki sadece kendisine değil, kendi vatandaşlarına değil, bütün mazlumlara kucak açan bir Türkiye var. Önümüzü kesmek istiyorlar. Baktılar ki Mısır'daki bir darbe gibi bize bir darbe yapamıyorlar. 7 Haziran'da onun için tuzak kurmaya çalışıyorlar. İzin verecek misiniz? Bu dev artık ayağa kalktı. Bizi sendeletemezler, bizi durduramazlar.” dedi.
Asgari Ücreti 7 Kat Arttırdık
Türkiye'nin kalkınmasından bütün vatandaşlarımız istifade ettiğini vurgulaya Başbakanımız, konuşmasında şunları kaydetti: “Asgari ücreti 7 kat arttırdık. 184 liraydı, bin liraya çıkardık. Emekli maaşlarını istismar ediyorlar. Buradan emekli kardeşlerime sesleniyorum. 100 lira seyyanen zamla, bütün emekli kardeşlerimize, bin liranın altında maaşı olanlara yaklaşık yüzde 20 zam yaptık ama şunu bir kez daha temin ediyorum. Emekli maaşını her bir kademede 6 kattan 10 kata kadar arttıran AK Parti'dir. Hiçbir şekilde emekli vatandaşlarımızın enflasyon karşısında ezilmesine izin vermedik, vermeyeceğiz. En düşük memur maaşı 297 liraydı, şimdi bin 900 lira. Emekli maaşları her kademede SSK’da, Bağ-Kur'da, memur maaşlarında, hepsinde 4 ila 10 misli arttı. Kümülatif enflasyona göre yüzde 162 oranında, büyük iyileştirmeler yaptık. Ama buradan emekli kardeşlerimize, büyüklerimize bir kez daha söylüyorum. Seçim öncesinde de sonrasında da biz hiçbir zaman yerine getirmediğimiz vaadi dile getirmedik. İnşallah en kısa zamanda emeklilerimizle ilgili hayat standardını yükseltecek her türlü adımı atacağız.''
Başbakanımız Ahmet Davutoğlu, mitingin sonunda İl Başkanımız Dr. Selim Temurci ve İstanbul Milletvekili Adaylarımızla birlikte mitinge katılan İstanbulluları selamladı.
Sabah saatlerinden itibaren İstanbul'un dört bir yanından gelen vatandaşlarımız, meydanı bir baştan diğer başa ellerinde bayraklarla doldurdular. Ulaşım organizasyonu için 8000 kişi görev aldı. İstanbullular, metro, metrobüs ve Marmaray ile alana ulaştı. 5000 otobüs ve 80’den fazla gemi de İstanbullular için hizmet verdi.
Yoğun güvenlik önlemlerinin alındığı miting alanında, 350 teknik personel tarafından 80 metrekare genişliğinde ve 16 metre yüksekliğinde bir sahne hazırlandı. 2 basın tribünü ve engelliler için özel alanlar oluşturuldu. Mitinge katılanların her yerden sahneyi görebilmesi için, alanda 20 dev ekran ve 20 ses kulesi kuruldu.
Hazırlık aşamasında 5000 kişinin dönüşümlü olarak çalıştığı meydanda, acil çıkışlar için özel koridorlar oluşturuldu. Mitingde 120 sağlık kabini vardı ve 600 sağlık çalışanı görev yaptı. Alanda 30 ambulans ve itfaiye araçları hazır bulunduruldu.