İstanbul’da Muhteşem Fetih Şöleni
.
Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, İstanbul Valiliği ve İstanbul Büyükşehir Belediyemiz tarafından düzenlenen İstanbul'un Fethinin 562. Yıl Dönümü kutlamaları, yaklaşık 1,5 milyon kişinin katılımıyla yapıldı.
"Yeniden diriliş, yeniden yükseliş ve yeni Türkiye için fethin 562. yılında Yenikapı'da buluşuyoruz" sloganıyla Yenikapı Etkinlik Alanı'nda düzenlenen kutlamalarda, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan, TBMM Başkanımız Cemil Çiçek, Genel Başkanımız ve Başbakanımız Ahmet Davutoğlu ve eşi Sare Davutoğlu, Başbakan Yardımcımız Ali Babacan, İl Başkanımız Dr. Selim Temurci, İstanbul Valisi Vasip Şahin ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız Kadir Topbaş, İstanbulluların fetih coşkusuna ortak oldular.
Tarabya Köşkü'nden Yenikapı'ya gelen Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan, bir süre alanın üzerinde helikopterle tur attı. Bu sırada yapılan anons üzerine vatandaşlar ellerindeki Türk bayraklarıyla Cumhurbaşkanımız Erdoğan'ı selamladı.
Erdoğan, 16 Türk devletini temsil eden askerlerin bulunduğu yoldan geçerek Mehter Takımı'nın konseri eşliğinde alana giriş yaptı. Vatandaşlar, Erdoğan'a alana gelişinde sevgi gösterisinde bulundu. Eşi Emine Erdoğan ile sahneye çıkan Cumhurbaşkanımız Erdoğan da bir süre vatandaşları selamladı. Tokalaştığı Mehterbaşı ile de bir süre sohbet eden Erdoğan, daha sonra protokoldeki yerini aldı.
Ankara'dan İstanbul'a gelen Başbakanımız Ahmet Davutoğlu da eşi Sare Davutoğlu ile Bakırköy'den bindiği tekneyle Yenikapı'ya geldi.
Mehter Takımı Ve Türk Yıldızları Büyük İlgi Gördü
Yenikapı'daki Etkinlik Alanı'nda 4 bölümden oluşan kutlamalarda ilk olarak Türk Silahlı Kuvvetleri Mehteran Birliği ile Tarihi Osmanlı Birliği'nden 562 kişilik Mehter Takımı, 45 dakika konser verdi.
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın gelişiyle başlayan ikinci bölümde İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından Türk Hava Kuvvetleri Türk Yıldızları gösteri uçuşu yaptı. Bandırma'dan hareket eden uçakların İstanbul semalarındaki yaklaşık 20 dakikalık gösterisi büyük ilgiyle izlendi. Ekibin son hareketinde gösteri uçuşu yapan bir pilotun alandakilere seslenerek fethin 562. yılını kutlaması alkış aldı.
Kur'an-ı Kerim tilavetinin ardından başlayan üçüncü bölümde Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, TBMM Başkanımız Cemil Çiçek, Başbakanımız Ahmet Davutoğlu, İstanbul Valisi Vasip Şahin ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız Kadir Topbaş birer konuşma yaptı.
Konuşmasında, Fethin 562. yılını kutlayan Genel Başkanımız ve Başbakanımız Ahmet Davutoğlu, fetih aşkını, sevdasını milyonlarla Yenikapı'ya taşıyan İstanbullularla gurur duyduğunu söyledi.
Yeni Fetihlere Hazır Mısınız?
Başbakanımız Ahmet Davutoğlu, konuşmasına şöyle devam etti: "Aziz gençler, yeni fetihlere hazır mısınız? 21 yaşında İstanbul'u fetheden ecdadın çocukları yürümeye hazır mısınız? Diyorlar ki 'Türkiye küresel güç olamaz'. Diyorlar ki, 'Bizim çapımız küçük'. Onlara tarihimizi öğretmeye var mısınız? Sonra ulu hakan Haliç önüne donanmayla geldiğinde, baktı ki zincirle Haliç kapatılmış. Sıradan bir komutan olsa döner gider. Ama o ulu hakan gemileri karadan yürüttü. İşte öz güven bu, işte izzet bu. Bu aziz bayrağı aynı izzetle dünyanın her köşesinde dalgalandırmaya var mısınız? Fethedilmez denilen gönülleri fethetmeye var mısınız? İşte bizim aradığımız bu. İşte bu inancı, öz güveni arıyoruz. Aynı öz güvenle 12 yıl içinde bize meydan okuyanlara aynı öz güvenle 'biz buradayız, burada olacağız' dedik. Dediler ki 'Karadeniz'in dağları yalçın, dalgaları çılgın, buraya havalimanı yapılmaz'. Dedik ki o zaman, şimdi o hedefi gerçekleştirdik. Dedik ki, 'her dalgayı aşarız, her dağı geçeriz, denizin üzerine havalimanı yaparız. Avrupa'nın ilk havalimanı denizin üzerinde. Karadan gemileri yürütenlerin çocukları engel tanır mı? Dalgaları, dağları aşar mı? İşte yeni Türkiye'nin fatihleri sizlersiniz. Bu öz güvenle hep beraber yürümeye var mıyız?"
12 Yıl İçinde Milletimize Öz Güven Aşıladık
Başbakanımız Ahmet Davutoğlu, devlet olmanın kudret sahibi olmayı gerektirdiğini ama bunun yetmediğini, devletin kudretle göründüğünü, ancak şefkat ve adaletle yaşadığını kayderek, “Bu devlete kudreti, izzeti kim geri verdi? Şu anda kendi piyade tüfeğini yapamayan bir ülkeden kendi ATAK helikopterini yapan bir ülke haline geldik. Kendi milli bölgesel uçağımızın start düğmesine de bastık. Biraz önce gökyüzünde kahraman pilotlarımızı izlediniz. Size söz veriyoruz. Cumhuriyetimizin 100. yılında bu semada uçan uçaklar yüzde yüz Türk yapımı olacak. Aynen İstanbul surlarını döven toplar gibi. Birileri bizim öz güvenimizi yıkmak istiyor. Bir araya gelerek, 7 Haziran'da Türkiye'de öz güven devrimi yaşatan, Türkiye'yi kudretli kılan kadrolara karşı bir tuzak kuruluyor. Bu tuzağı kuranlara ders verecek misiniz? İşte davamız bu. 12 yıl içinde milletimize öz güven aşıladık. Her alanda, sağlıkta, ulaştırmada, savunma sanayisinde. Yeni bir krizle, koalisyon rüyalarıyla, kumpaslarla bu öz güvenimizi yıkmak istiyorlar. Yurt dışındaki iş birlikçileri yeni fetihleri engellemek istiyor. Karşı duracak mıyız? Türkiye Cumhuriyeti Devleti izzet sahibi oldu. Kendi tankını, topunu, füzesini, savaş gemisini, bölgesel uçağını, insansız hava aracını yapıyor. Birileri de diyor ki 'Türkiye'ye bu kadar güç fazla, Türkiye'nin gücünü biraz budamak lazım'. İzin verir misiniz? Biz yola çıkmışız, fethe doğru yürüyoruz. Bizi durdurabilirler mi? İşte aşk, işte dava, işte fetih nesli." ifadelerini kullandı.
Bu Aziz Şehre Gelen Hürdür
Başbakanımız Ahmet Davutoğlu, devleti yaşatanın şefkat ve adalet olduğunu söylediği konuşmasını şöyle sürdürdü: “Şefkati olmayan, zorbalaşan ve tiranlığa yönelen devlet yaşayamaz. Fetih, sadece bir askeri başarı değil, gönüllerin de fethidir. Fatih Sultan Mehmet, fethin ardından kentte yaşayanların dininin ve inancının aziz olduğunu belirtti, Hristiyanlara, Ermenilere, Musevilere şefkatli davrandı. Bu; ‘Biz insanlık onuru için devlet kuruyoruz, biz insanlık onuru için fetih yapıyoruz"un göstergesidir. Bağrımızı mazlumlara açacak mıyız, dünyaya bir şefkat dersi verecek miyiz? Şimdi Kılıçdaroğlu diyor ki, 'mazlumları Esed'e geri verelim. Dersaadet'e sığınan, milletimize, tarihimize, vicdanımıza, adaletimize, şefkatimize sığınmıştır. Kim olursa olsun, hangi dinden, hangi mezhepten, hangi inançtan, hangi etnik kökenden olursa olsun bu aziz şehre gelen hürdür, azizdir.”
İstanbul Dünyanın Merkez Şehri Olacak
İstanbul'un, 1990'lı yıllarda devlet zaaf içindeyken çöplere mağlup düştüğünü anımsatan Başbakanımız Davutoğlu, “Şimdi yeni bir seçime giderken bütün İstanbul'a söz veriyoruz. Diyoruz ki; İstanbul tarihte olduğu gibi dünyanın merkez şehri olacak. Dünya İstanbul'a bakacak, İstanbul'a göre adım atacak. Birileri mega projeyi 2035'e aktarıyor. Biz 2019'a kadar bunların hepsini yapacağız inşallah. Aziz İstanbullular, bu kutlu yürüyüşe var mısınız? Kudretli ve şefkatli yeni Türkiye'yi inşa yolunda yanımızda mısınız? 7 Haziran'da destan yazacak mıyız? Yeni bir fethin kapısını açacak mıyız? Söz mü?" dedi.
Fetih 7 Haziran’dır
“Yeniden Diriliş, Yeniden Yükseliş” sloganıyla gerçekleştirilen şölende konuşan Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, 7 Haziran seçimleri ile ilgili olarak “Fetih ışığını söndürmek isteyenlere meydanı bırakmayacağız. Zafer korkakların işi değil” dedi. Erdoğan, konuşmasının devamında şunları dile getirdi: “Fatih’in ve sancağımız yere düşmesine asla müsaade etmeyeceğiz. Bu yolda yürümeye devam edeceğiz. Zulüm 1453’te başladı diyen hainlere göz yummayacağız. İstanbul’u kutsal emanetler başında kesintisiz Kuran okunan bir şehir olmaktan çıkarmaya çalışanlara imkan tanımayacağız. Fetih ışığını söndürmek isteyenlere meydanı bırakmayacağız. Fetih 1994’tür. Fatih’in mirasına hizmet etmektir. Türkiye’yi yeniden ayağa kaldırmaktır. Fetih 7 Haziran’dır. Yeni Türkiye yolunda bu dönüm noktasını başarı ile geçmektir. Fetih yeniden diriliş için bir olmaktır, diri olmaktır ve hep birlikte Türkiye olmaktır. Zafer korkakların işi değildir. Türkiye güçlü olmak zorunda. Biz güçlü olacağız ki tüm dünyaya el uzatacağız. Nerede zulüm varsa onun karşısında yer alıyoruz. Suriye’de, Mısır’da, Filistin’de, Irak’ta bu anlayışla hareket ediyoruz. Biz çalışırken, mücadele ederken karşımızdakilerde boş durmuyorlar. Her fırsatı değerlendiriyor. Şunu unutmayın fetih nasıl bitmeyen bir süreç ise buna karşı mücadele de bitmeyen bir süreçtir.”
Bizi Asla İlk Kıblemizden Vazgeçiremeyeceksiniz
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “Amerika’da bir New York Times diye paçavra var. Bu gazete daha önce yaptığı gibi bizimle ilgili yazı yayınladı. Neymiş. Türkiye’nin üzerinde kara bulutlar varmış. Her türlü fitnenin başını çeken iki yayın organı üzerinden bizi eleştirmişler. Bu gazete Sultan Abdülhamit için ‘mutlak monark’, ‘çekilmez adam’ diyordu. Bu gazete o gün Osmanlı devletine kustuğu kini Türkiye Cumhuriyeti’ne ve onu temsil eden şahsıma yönetiyor. Menderes ve Özal için de benzer yayınları yapmıştı. Darbenin ardından ‘İnsanlar rejimi mutlulukla övüyor’ diye manşet yapmıştı. Gazetenin sahipleri hep aynı aile. Ermeni lobisine yakınlığı ile bilenen bu gazete son zamanlarda Pensilvanya ile işbirliği içinde. 90’lı yıllarda kaçtı Amerika’ya gitti. Sen Hoca Efendi değil miydin ya. Mekke’ye gitsene. Ne işin var Amerika’da. Biz bunların Davos’tan başlayıp Mavi Marmara’ya uzanan karın ağrıların farkındayız. Buradan onlara sesleniyorum. Bizi asla ilk kıblemizden vazgeçiremeyeceksiniz. Bizi asla kardeşlerimizin yayında yer almaktan geri bırakamayacaksınız. Son ezan susmadan, son bayrak inmeden amacınıza ulaşmayacaksınız. Pensilvanya’daki kuklanız üzerinden boşuna mezar sizi bekliyor mesajları göndermeyin biz ona inanmış insanlarız. Biz şehitlerimiz emanetine sahip çıkacağız. Şehitler tepesi boş değil toprağını kahramanlar bekliyor. Bir bayrak dalgalanmak için rüzgar bekliyor. Bizim yattığımız toprak, tuttuğumuz bayrak belli.”
Aydın Değil Karanlıklar
HDP’ye destek bildirisi yayımlayan yazarları da eleştiren Cumhurbaşkanımız Erdoğan, “Bazı aydınlar çıkmış. Bunlar aydın değil, karanlık. 15 yaşındaki delikanlıyı balkondan atanlara sahip çıkanlara aydın diyemeyiz. Milletimiz böyle durumlar için ne der biliyor musunuz; Gavurun ekmeğini yiyen gavurun kılıcını çalar... KPSS sorularını çaldılar. Milletin zekatını, kurbanını çaldılar. Suriye’deki kardeşlerimize gönderdiğimiz yardımların önünü kesip hayatlarını çaldılar.”
Kutlamaların son bölümünde Mehteran Takımı konser verdi. Konserin ardından özel fetih gösterisi gerçekleştirildi. Bu bölümde lazer, mapping ve filmden oluşan, fethin anlatıldığı gösteri yapıldı. Tören, havai fişek gösterisiyle sona erdi. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ile Başbakanımız Ahmet Davutoğlu, konuşmaların ardından tekneyle tören alanından ayrıldı.
4 Bin 709 Metrekarelik Poster Açıldı
Cumhurbaşkanımız Erdoğan ile Başbakanımız Davutoğlu'nun konuşmaları sırasında, AK Partili üyelerin çektiği fotoğrafları sosyal medya üzerinden paylaşmasıyla hazırlanan, Erdoğan ile Davutoğlu'nu yan yana gösteren ve Guinness rekorları arasına giren 4 bin 709 metrekarelik poster açıldı. Üzerinde "Bize millet yeter" sloganının yazılı olduğu poster, bir süre vatandaşlar tarafından alanda dolaştırıldı.
Etkinliklerin yapıldığı alanın gösterilere hazırlanması için yaklaşık 450 kişilik ekip çalıştı. Etkinlik alanında 2 çadır hastane, 10 sağlık noktası, 6 mescit, 6 mobil tuvalet ve şadırvan, 20 su dağıtım noktası kuruldu. Ayrıca, 70 ambulans ve 600 sağlık personeli görev yaptı.
Türkiye'nin En Büyük Sahnesi Kuruldu
Etkinlikler için Türkiye'de şu ana kadar yapılanların en büyüğü olduğu belirtilen bin 800 metrekarelik sahne ile tek parça halindeki 500 metrekarelik led ekran kuruldu.
Ekranın sağ köşesinde "Fethin 562. yılı kutlu olsun", üst tarafında "Yeniden diriliş yeniden yükseliş" yazısı, sol tarafında ise Fatih Sultan Mehmet'i at üzerinde gösteren resmi yer aldı.
Alana, gösterinin izlenebilmesi için 9 dev ekran kuruldu. Kutlamalar, 17 kamerayla canlı yayınlandı ve 4 fotoğrafçı görev aldı. Konuşmalar, İngilizce, İspanyolca, Arapça, Fransızca ve Rusça'ya çevrildi, işaret diliyle de işitme engelliler için sunum yapıldı.
AK Parti Gençlik Kolları'mızın davetlisi olarak Türkiye'ye gelen 45 ülkeden 80 genç de kutlamaları izledi.