loading.gif
mobile-banner-bg

İstanbul'da Bahar Coşkusu

...
21 Mart 2015 - Cumartesi

.

AK Parti, 21 Mart Bahar Bayramı’nı İstanbul’da düzenlenen Bahar Şöleni’yle kutladı. Genel Başkanımız ve Başbakanımız Ahmet Davutoğlu, İl Başkanımız Dr. Selim Temurci ve birçok ünlü sanatçının da katıldığı etkinlikte, binlerce İstanbullu “Biz Birlikte Türkiye’yiz” dedi.

Abdi İpekçi Spor Salonu’nda düzenlenen şölende, Başbakan Yardımcımız Yalçın Akdoğan, Çevre ve Şehircilik Bakanımız İdris Güllüce, İstanbul Milletvekillerimiz, İBB Başkanımız Kadir Topbaş ile İl Yürütme ve Yönetim Kurulu Üyelerimiz İstanbulluların coşkusuna ortak oldu.

Türk ve AK Parti bayraklarıyla salonu dolduran binlerce İstanbullu, birbirinden ünlü sanatçıların şarkılarıyla doyasıya eğlendiler. Türkiye’nin bütün renklerini temsil eden, Esat Kabaklı, Volkan Aslan, Rojin, Funda Arar, Kibariye, Rafet El Roman, Yavuz Bingöl, Mustafa Ceceli, Serkan Çağrı ve 7 Cihan Kadınları izleyicilerle baharın neşesini paylaştılar.

Nevruzumuz Kutlu Olsun!

Programda bir konuşma yapan İl Başkanımız Dr. Selim Temurci, “Nevruz, baharın başlangıcı demektir. Nevruz, yeni bir tazelenme, yeni bir diriliş demektir. Bilirsiniz, bahar gerçek anlamını, rengarenk açmış çiçeklerle bulur. Nasıl renk renk çiçekler bir araya gelince seyrine doyulmaz bir bahar tablosu ortaya çıkarıyorsa… Biz de, bütün renklerimizle, bir araya geliyor ve muhteşem bir kardeşlik tablosu ortaya koyuyoruz. Ve diyoruz ki; Bahar çiçeklerle bahar, Biz birlikte Türkiye’yiz! AK Parti olarak 13 yıl içesinde bu toplumun ve Türkiye’nin baharı olduk. Sizlerle birlikte olduk ve inşallah sizlerle birlikte olmaya devam edeceğiz. Gün bir olma, kardeş olma birlikte yürüme günüdür. İşte biz de İstanbul olarak bugün bu ruhla, bu heyecanla ve bu coşkuyla buradayız, bir aradayız. Hepinize yürekten teşekkür ediyorum. Nevruzumuz kutlu olsun!” dedi.

Bir ve Beraber Olursak Her Şeyi Başarırız

Daha sonra İBB Başkanımız Kadir Topbaş kürsüye çıktı. Birlik ve beraberliğin önemine vurgu yapan İBB Başkanımız, konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “Bugün burada büyük bir buluşma var. Duygular bir, düşünceler bir, umutlar bir tek yürek olduk. Biz büyük Türkiye’nin ailesiyiz. Ayrımız gayrımız yok, fitneye fesata tahammülümüz yok. Bizi düşman etmeye çalışanların sözlerine karnımız tok. Milletçe büyük acıları geride bıraktık. Şimdi yükseliş dönemindeyiz. Dünyaya söyleyecek çok sözümüz var. Medeniyetimiz çiçekleri tüm coğrafyalarda açacak. Buna inanıyoruz, bunu için çalışıyoruz, bunun için birlikteyiz ve geleceğe birlikte adımlar atıyoruz. Bir ve beraber olursak her şeyi başarırız. Çanakkale destanını birlikte yazdık. Yeni destanları yine birlikte yazarız. Nevruz umut ve tazelik getirsin diyor, hepinizin bahar bayramını kutluyorum.”

Başbakanımız Ahmet Davutoğlu, salona ve eşi Sare Davutoğlu’yla birlikte, İstanbul’un her köşesinden gelerek salonu dolduran İstanbulluları selamlayarak girdi. Coşku ve heyecanla karşılanan Başbakanımız ve eşi, salonu dolaşarak şölene katılan İstanbullulara karanfil dağıttılar.

Başbakanımız Ahmet Davutoğlu, şölende yaptığı konuşmaya, Balkanlar'da, Orta Asya'da, Mezopotamya'da, Ortadoğu'da baharı karşılayan bütün insanları selamlayarak başladı.

Selam Olsun Kardeşliğin Sembolü AK Parti Kadrolarına

Başbakanımız Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bugün birçok nevruz kutlaması yapılıyor. Ama herkes kendi mahallesinde yaptı. Kimisi Ergenekon Destanı'na atıfla, kimisi Demirci Kava Destanı'na atıfla... Ama bu salonu dolduran bütün kardeşlerim, AK Parti'nin bütün neferleri, tam bir birlik içinde baharı, nevruzu insanlığın muştusu olarak karşılıyor. Selam olsun birliğin, dirliğin, kardeşliğin sembolü AK Parti kadrolarına, selam olsun. Aslında son 10 gün içinde birçok şey bize birliği, dirliği, kardeşliği hatırlattı. Çanakkale Savaşı 18 Mart, ondan 2 gün önce 16 Mart Halepçe katliamının yıl dönümü, ondan 4 gün önce 12 Mart İstiklal Marşı'nın kabulünün yıl dönümü. Şimdi de bayram, bahar bayramı, nevruz. Bizim siyasi görüşümüz öylesine birleştirici bir güç ki bütün bu bayramları, anmaları, acıyı ve hüznü birbirine irtibatlandırıyor. Allah birliğimizi, beraberliğimizi daim etsin."

Bizim Davamız Birlik Davasıdır

Başbakanımız, konuşmasının devamında şunları söyledi: “Bizim davamız birlik davasıdır, 77 milyonu bir ve beraber kılma davasıdır. Çevremizdeki ülkelerde büyük sıkıntılar içinde kardeş kavgası yaşanırken Türkiye'de eğer dirlik ve birlik varsa, bunda en büyük katkı, son 12 yıl içinde bütün zorluklara, bütün kumpaslara, bütün oyunlara rağmen birliğimizi ve dirliğimizi korumak için Türkiye'de milli iradeye sahip çıkan, Türküyle, Kürdüyle, Sünnisiyle, Alevisiyle, her bir rengiyle bir arada olan aziz milletimizindir. Biz bu dirliği korumaya kararlıyız. Bu dirliği korurken, geçmişte yaşanan acıların üzerinden yeni öfkeler üretmeye karşıyız. Aksine birliğimizi ve dirliğimizi ancak ve ancak gönül gönüle konuşarak elde edeceğimizi biliyoruz. Birlik ve dirlik olduğunda kardeşlik olur. Kardeşlik, nevruzla birlikte yan yana yükselen fidanların, çiçek açan ağaçların, buğday başaklarının yan yana salınışındaki o güzel kardeşlik... İşte biz bütün bir ülkeye bu kardeşlik mesajını veriyoruz."

Artık Kardeşlik Türküleri Söyleyelim

“Hazreti Mevlana'nın dediği gibi, artık yeni günde yeni şeyler söylemek lazım” diyen Başbakanımız, konuşmasına şöyle devam etti: “Eski türküleri bir kenara bırakalım. Artık kardeşlik türküleri söyleyelim. Öfkeyi bir kenara bırakalım. Artık sadece muhabbet diliyle konuşalım. Nefreti, nefret kültürünü, şiddeti, silahı ebediyen toprağa gömelim. Gençlerimizi toprağa gömmektense silahları toprağa gömelim. Şehit annelerimizin acısını, Diyarbakır annelerinin acısını, cumartesi annelerinin acısını ebediyen toprağa gömelim. Bir daha kalkmamak üzere toprağa gömelim. İşte şimdi tekrar önemli bir aşamaya gelmiş olan çözüm süreci bağlamında da aynı şeyi söylüyoruz. 2005'te Cumhurbaşkanımız Diyarbakır'da konuşma yaptıklarında, Türkiye'de birçok demokratik hak yoktu. Orada o konuşmada Cumhurbaşkanımız yeni bir dönemin önünü açtı. Bu ülkede kültürü, etnik ve mezhebi geçmişi dolayısıyla kimseye herhangi bir şekilde ayrımcılılık yapılmayacağının net ve açık ifadesini ortaya koydu. 'Demokratik açılım' dedik. 'Milli birlik ve kardeşlik' dedik. Şimdi 'Çözüm süreci' diyoruz."

Davutoğlu, hepsiyle gerçekleştirmek istedikleri şeyin açık olduğunu belirterek, bunun, "şiddeti, nefreti ebediyen toprağa gömüp, bu bahar gününde topraktan yeşeren çiçekler gibi muhabbet çiçeklerini, gençlerin arasına kutlu bir mesaj olarak iletmek" olduğunu söyledi.

Çözüm Süreci Başarıya Ulaşacak

Çözüm Sürecinin başarıyla sonuçlanacağını ifade eden Başbakanımız Ahmet Davutoğlu, “Çözüm sürecine bakışta iki yaklaşım var. Bir yaklaşım bütüncül bir şekilde, büyük resmi görerek yol almaya çalışan bir yaklaşım. Bu, Cumhurbaşkanımızın 2005'te yaptığı konuşmadan bu yana bizim benimsediğimiz yaklaşımdır. Büyük resmi görüyoruz. Bu büyük resim bize diyor ki 'Türkler ve Kürtler ve toprakların bütün kadim halkları ezelde kardeştiler, ebette de kardeş olacaklar'. Bu büyük resim diyor ki 'Ortak kaderimiz adına omuz omuza verelim'. 'Ortadoğu'daki halkların arasına sokulan fitnelerin son bulması için Türkiye ayağa kalksın' diyor bu büyük resim. Nasıl nevruzla birlikte kainat yeniden canlanıyorsa son 12 yıl içinde Türkiye aslında bir nevruz yaşıyor. Türkiye ayağa kalkıyor. Türkiye gümrah bir orman olmak üzere çiçek açan ağaçlarla yeni bir geleceğe hazırlanıyor." şeklinde konuştu.

Türkiye'nin Baharı Hayırlı Olsun

Başbakanımız Davutoğlu, diğer yaklaşımın ise parçacı, konjonktürel, günlük yaklaşımlarla çözüm sürecine bakmak, sürekli taktik ve manevralarla çözüm sürecine yaklaşmak olduğunu belirterek, "Buradan çağrıda bulunuyoruz. Herkes bu meseleye, bu konuda kardeşliğimize, dirliğimize, beraberliğimize, birliğimize katkıda bulunmak isteyen herkes, önce ve sadece büyük resmi görerek, ortak bir hedefe kilitlensin. Kimse taktik manevralarla çözüm sürecini günlük siyasete alet etmesin. Türkiye'nin batısına, ortasına, kuzeyine girerek, birtakım düşmanlıkları körüklemesin. Türkiye'nin, doğusuna, güneydoğusuna giderek, 6-7 Ekim olayları gibi yeni şiddet çağrıları yapmasın" dedi.

Televizyoncu ve sunucu Ertem Şener’in sunduğu şölenin sonunda oldukça renkli anlar yaşandı. Başbakanımız Ahmet Davutoğlu ve eşi Sare Davutoğlu etkinliğe katılan sanatçıların davetini kırmayarak sahneye çıktı. Başbakanımız, sanatçılar ve eşlik eden binlerce İstanbulluyla birlikte “Bir Başkadır Benim Memleketim” şarkısını söyledi.